Vefali olmak, unutmamak degildir. Nedense hep karistiririz, belki de unutmaya egilimli oldugumuzdan, her seyi unuttugumuzdandir bu yanilgi. Oysa bazen tam tersine, vefamizi göstermek, vefali oldugumuzu anlatmak icin unutmak, unutmak, unutmak gerekir. Unutmak, her zaman alcaklik degildir cünkü, bazen de bagislamaktir. Aslinda hic unutamadigimiz bir seyi, bir tür bilgelik bilgisiyle, maskesiyle de diyebiliriz, hic hatirlamiyormus gibi yapmak da unutmanin erdemlerinden biri sayilabilir. Hem unutmazsak nasil vefali olabiliriz ki Vefa, bazen bir insani, bir ani, bir durumu unutmaktir, o insana ragmen elbette, o ana, yasantiya, duyguya, duruma gösterdigimiz vefa sebebiyle. Birakalim simdi vefa bir semtten ibaretmis meger diye sairane, cümle kirmasi dizeler kurmayi, aslinda vefa o semtten hic ayrilmamaktir, ayrilip da üstüne timsah gözyaslari akitmak degil Vefali olmak icin unutmak zorundayiz. Tuhaf mi geldi bu cümle ... Asktan ihanete, tutkudan bagliliga, dostluktan yoldasliga, fedakarliktan inada, tüm duygularda ve degerlerde bir icerik degisimi, öz yitimi, boyut düsümü yasaniyor. Vefayi bile reklam ettiklerine bakilirsa, bu hafifleme hayli sürecek demektir. O yüzden bu hafiflige razi olmaktansa, vefayi unutmak daha vefali bir davranis bile sayilabilir...