Gece insanoglunun özüne döndügü, kendi sesini, ic dünyasini dinledigi zaman dilimidir. Bu yönüyle bütün sanat dallarinda apayri bir baglamda ele alinis, üzerine romanlar, siirler, öyküler yazilmis, filmler cekilmistir. Gece, kutsal bir zaman diliminin de ifadesidir ayni zamanda ve bu yönüyle bereketli bir yani da vardir. Yalcin Yeni, Gecenin Köründe bu zaman dilimini her yönüyle kavrayan, ona kendi ic sesinin ahengiyle yeni yorumlar katan bir dünya sunuyor bizlere. Gündüzün gürültüsünden, telasindan arinmis kalemiyle bizlere gecenin sesini, rengini, suretini, öyküsünü ve sonunu aktariyor. Cümlelerin akisindaki heyecandan, yazarin sesindeki yalnizlik-cogulluk vurgusundan sizler de göreceksiniz ki, geceyi layikliyla dinlemis ve onun sesini-sessizligini yaziya ask ile yansitmis bir yazar var karsimizda. Gecenin Körü dogacak yeni günün isigina da vurgu yapiyor elbette ve bizleri askin tek basina da, karsiliksiz da yasanabilecegini, belki de asil böylece gercek hüviyetine bürünebilecegini animsatiyor bizlere. Genc bir yazarin heyecanla, tutkuyla kaleme aldigi bu kitapta her birimiz kendi gencligimizden, kendi gecemizden, kendi asklarimizdan, kendi yalnizligimizdankalabaligimizdan izler, isaretler bulacagiz mutlaka...