TürkiyeCumhuriyeti kurulurken Yahudiler, Rumlar ve Ermeniler, Lozan Antlasmasi mucebinceAzinlik statüsü ile Türkiye Cumhuriyeti vatandasi olmuslardir. Her Türkvatandasi gibi hayatlarini devam ettirmektedirler. Bununla beraber TürkiyeCumhuriyeti, zaman zaman uluslararasi alanda Gayrimüslimlerle ilgili konulardabazi sikintilara maruz kalmaktadir.
Sikintilarin kaynagini Osmanli Devletinden Türkiye Cumhuriyetine geciste muglak birakilan meseleler olusturmaktadir. Bubakimdan günümüz problemlerine cözüm ararken, gecmisi bilme mecburiyeti ortaya cikmaktadir. Osmanli Devletinde farkli kültürlere sahip insanlar baris icinde yasamistir. Cünkü Türk kültüründe farklilik tehdit olarak degil hep zenginlik olarak görülmüstür. Farkli inancta, kültürde insanlari bünesinde baris icinde yasatmis olan OsmanliDevletindeki uygulamalar birlikte yasatma tecrübemizin laboratuvari olarakda önem tasimaktadir. Osmanli Devleti,ilk yillarindan itibaren bünyesinde Yahudi nüfusu barindirmistir.
Bu devlet, özellikle 15 ve 16. yüzyillarda olmak üzere, Bati ülklerinde inanclarindan dolayi zulme ugrayan Yahudileri topraklarina kabul etmistir. Onlari, inanc veibadetlerinde serbest birakmistir. Yahudiler, Osmanli Devletinde din merkezli bir toplulukolarak yasamislardir. Yahudi dininin kurallari hem kendi aralarinda hem de baska topluluklarla olan iliskilerinde etkili olmustur. Bu yüzden Yahudilerin Osmanli Devleti hakimiyetinde din ve sosyal durumlarinin bilinmesi önem kazanmaktadir.