Petersburgda Ölüm, ilk öykü kitabiyla sürgünlügün dramini, trajedisini aktariyor okura Dursun Ali Sazkaya. Gidip de dönemeyenlerin, beyhude bekleyislerin, karsiliksiz asklarin hüzünlü öyküleri bu aktarimda siirden de el alip sade ve akici bir Türkceyle bicimlendirilerek anlatim diline kavusturuluyor.
Gecmisini sadakatle bekleyen, ata ocaginin bekcisidir Sazkaya. Bekleyisinin kadim sirrini yasadigi, cocuklugunu ve ilk gencligini tecrübe ettigi Kackarlarda aramanin derdinde, tasasindadir daha cok. Insanin kalbinde yuva kurmus sürgünlük fikrinin anlamini cözmek ister gibidir. En temelde yer alan ontik kaygi, memuriyet elestirisinde, ayrilik acisinin boslugunu öykü dilinde cözümlerken, gurbette olmanin ve sürgün yasamanin sahici anlamina erismek icindir.
Bu kitapta Sazkaya yerel olan ile evrensel olani ustaca bulusturuyor. Dag köylerinde ömür tüketmis bir kadini ya da rehabilitasyon merkezinde yatan Iskandinav yasli kadinlari ayni aci deneyimiyle aktariyor okura. Bununla da yetinmeyerek yasama agrisinin yol actigi yaralari trajik öykü algisi ve ironik yaklasimiyla yogurarak Yerli Türk Öykücülügüne yeni bir bakis sunuyor.
Petersburgda Ölümü ilginc kilan bir baska özelligi ise dünün dünyasini modern anlati bicimlerini kullanarak günümüze aktarmadaki basarisi. Petersburgda Ölüm, kudemanin muhafaza ettigi degerlerin bekcisi bir öykü kitabi olarak okuru selamliyor.