Basucunda duran tahta kutunun kapagini acti Halide, kurumus güle bakti.
Derin bir Ah cekti...
Duvarlara carpip, tren raylarinin tingirtisina karisti sesi. Mahzun gözleri islanmis, yüregindeki yara tekrar kanamaya baslamisti...
Kutuyu dudaklarina dogru yaklastirdi, gülü öpmek istedi ama zarar vermekten korktu.
Cigerlerini doldururcasina bir nefes cekti gül dudaklarinin önündeyken. Sevginin taze kokusu yerini pismanliklarin, vazgecmisliklerin ve ayri gecen zamanlarin isli kokusuna birakmisti.
Kutunun sallanmasina tren neden olsaydi keske...
Gercek olansa ellerinin titremesiydi.
Kapagini dikkatlice kapatti ani yüklü kutunun. Eliyle üzerindeki tozu alir gibi sevdi ve yatak basindaki yerine birakti.
Tuvalet etajerinin üzerinde duran kristal sisenin icerisinden avuclarina bolca kolonya döktü, burnuna cekti... Derin bir nefesle...
Arkasinda biraktigini sandigi yikintilari yillarca yüreginde tasimis oldugunu düsündü hayretle. Zamanin karmasik akisinda; bazen rüyalarinda, bazen de bir cocugun isiltili bakislarinda acmisti o anilar kutusunun kapagini... Hep kapali kalsin, acilip canini acitmasin istedi yillarca...