Bir berat bestesiydi. Titreten, terleten, bürdesini cikartip attiran sual... Yillarin ilmi birikim ve tecrübesine yaslanarak icazetname vermis oldugu talebelerini, anlik bir hafiza taramasindan gecirdi. Zihnindeki ilk isim belliydi aslinda... Hiristiyan bir müstesrikin karsisina cikacak olan Islam alimi ayni zamanda Hiristiyanligi da cok iyi bilen; kivrak, kusatici bir zekaya sahip olmaliydi... Sultan III. Ahmetin gözlerinin ta derinlerine bakti...

Evet sultanim dedi. Üc bucuk talebem vardi ki gözbebegim oldular. Bucuk dedigim talebem ilmine ilim ekleyerek büyük bir alim olma yolundadir.

III. Ahmetin gözleri bir berika gibi parildadi.

Kimdir bu alim Kazabadi dedi.

Ebu Said El Hadimi... Hadimli Mehmet Efendi diye anilir. Konyanin Hadim kazasindandir.

Kazabadi Kazabadi Konyanin kücük bir kazasindan gelecek olan bir müderris, Ayasofyada Avrupali müstesriklerin karsisina cikacak ve bütün Islam alemini temsil edecek öyle mi