Iki sehir alevler icinde. Denizin üzeri kipkirmizi görünüyor. Zavalli Kilitbahir kipkirmizi, kanlar icinde bir görünümde yaniyor. Her sey normal e döndü. Sanki ölümcül bir gün gecirmemis gibiyiz. Eger camlar kirilmamis, etrafta delikler acilmamis olsa, odamiza 15 adim kala bu manzara gerceklesmese evet, her sey normal denebilirdi. Saat 11. Yangin Canakta son buldu. Kilitbahir hala yaniyor, am a siddetini kaybetti. Bu kabusu ve her seyi bitirip dinlenmeye cekiliyoruz...
18 Mart 1915 Tevfik Riza Bey, Canakkale Goncasuyu Telsiz Telgraf Istasyonunda yedek subay olarak görev yaptigi sirada esi Belkis Hanim tarafindan gönderilen dört cep defterine savasi ve günlük yasami neredeyse saati saatine kaydeder. 1914-16 yillari arasinda Canakkalede yasananlara sahit olan Tevfik Riza Beyin anilari, savasin sadece taraflar arasinda yasanan askeri bir olay olmadigini, insani boyutlarinin da bulundugunu göstermekte, cephedeki askerlerin geride biraktiklari ailelerinin, sevdiklerinin savasin seyrinden nasil etkilendiklerini anlatmaktadir. Asker kökenli olmayan Tevfik Riza Beyin tarih ve siyaset bilgisini de katarak yazdigi Canakkale Günlükleri, savasin bir sivilin gözünden anlatimi olmasi itibariyle farkli bir bakis acisi sunuyor.
