Yaslanma bir insan hayatinda dogal bir sürec iken, bu sürece iyi adapte olamayan yasli
insanlar pek cok güclükler ve üzüntüler yasamaktadirlar. Yasliligin, yaslanan birey acisindan
kazanimlari veya kayiplari yaninda, toplumlarin yasliga yaklasimi ve bu yasliligin
beraberinde getirdigi ekonomik, sosyal psikolojik etkiler nelerdir sorusu günümüz dünyasinda
pek cok alanin calisma konusu olmustur. Bu calismada, yasliligin tarihsel sürecinde tüm bu
konular ele alinmaya calisilmis ve bir derleme yapilmistir. Insan hakkinda bilgi sahibi
olabildigimiz tarihin en eski zamanlarindan bugüne yaslilarin sosyal statüsü, yasam süresi,
sosyal ve ekonomik haklari ve degerlilikleri hakkinda tarihi kaynaklar ve arkeolojik
bulgularin bize anlattiklari üzerinde durulmus ve gecmisten günümüze yaslilik olgusunun
gecirdigi evreler ve degisimler, medeniyetler, cografyalar ve kültürlerin yaslilik ile olan
iliskileri ve bu iliskilerin tarihsel sürecine bir bakis acisi getirilmeye calisilmistir.
Yaslilik olgusu ve yetiskin egitimi birbirinin icine gecmis iki konu alanidir. Hayat Boyu
ögrenme kavrami kapsaminda yetiskinlerin egitimi ve yaslilik birlikte ele alinmasi gereken
olgulardir. Hayat Boyu ögrenmenin gerceklesmesi yetiskinler egitimi ile mümkün olabilirken,
belli bir yas almis ve giderek yaslanan yetiskin bireylerin toplum icinde tecrit edilmemeleri ve
kendilerini gerceklestirme olanaklarini kullanabilmeleri gereklidir. Bu baglamda yaslilik
konusu tarihsel sürecinde ele alinirken yetiskin egitimi ile beraber degerlendirilmis ve eski ve
yeni toplum yasantilari icinde gecirdileri evreler ve bugüne yansimalari degerlendirilmistir.