Gönül bagi kuranlar, gönlün dilini duyanlar, gönle hürmet edenler, gönlü yikilinca gözünün feri gidenler, gönül kirinca uykusuz kalanlar, bir ölüm bir de gönlün sevgisizligiyle agzinin tadi kacanlar bilir ki gönül ne vakit pazara düserse yagmacisi bol olur. Gönül kazanmaya dünyalar yetmese de gönlünü bir post gibi meydana serdin mi bes paraya gider. Göz nasil ki her isiga bakmakla kör olur, vasfini yitirir, hirpalanir ise gönül de yanlis kurulan her bag ile daha bir zayiflar, özünü yitirir, pazarda orta mali olur. Zannederiz ki ne kadar cok gönül bagi, o kadar gönül zenginligi. Oysa bu gönlün sahibi onu sana emanet etti ki öteleri, derinleri, gaybi hissedesin diye Ötekini anlayasin diye. Yaratilmis olmanin acisini ve vebalini ve kiymetini tartasin diye... Bir de suur, idrak, bilinc verdi ki gönlünü pazara düsürmeyesin, secip ayirasin diye.