Okulumuzun kapanacagini duyunca cok gözyasi dökmüstüm. Okulda ögrenciler arasinda en cok üzülen sanki bendim, dünyada tek zavalli da bendim. Benim durumuma da en fazla dertlenen babamdi. Bir daha okula gidememek beni kahrediyordu. Köydeki pek cok insan gibi cahil kalmak, yasamimi anlamsizlastiriyordu. Ne hayallerim vardi, her gün hayalimde meslek degistirsem de degismeyen bir sey, hep egitimli olma sansimi düsünerek doruklara cikardigim hayalimdi. Okumus olmak, meslek edinmek. Kalemle defterle ic ice yasamak, her zaman okuyacak bir seylerimin olmasi... Belki bir gün sinemaya bile gidecektim. Tiyatro izleyecektim. Bir anda bütün hayallerim sönüyordu.
Elinizdeki romanda anlatilanlar gercek yasam öyküsünden degisiklikler ve ilavelerle kurgulandi. Roman, toplumdaki egitim sansi bulamayan cocuklarin egitimine gönül verenlere armagan edildi. Isimler hayal. Gercek olan; kisiler, basarilar, egitim sansi, sevgi ve sevgisizlik. Olaylar ise abartili diye düsünün.