Harman; devsirmek, muhasebe etmek
Harman yerindeyim. Ekilen tarlanin orta yerinde... Mecazi degil gercek Bugday harmani. Hazirlanan tarlaya topraga-iklimine uygun atilan tohumlar büyümüs, ekinin daha iyi olabilmesi icin gübreler atilmis, varsa zararli otlar toplanmistir. Kisi asan, bahara gülümseyen, yaza teslim olan ekinin bicilme zamani gelmistir. Bicilen ekinler harman icin en uygun yere toplanmistir.
Insan hayatinin harmani nerede kurulur Hangi zamanda ve nasil... Her an gecmis-te ektigimiz-yaptigimiz veya düsündügümüz bir isin cesitli asamalardan gecerek nasil gerceklestigine sahit oluveririz. Her an yeni bir harman kurmak-yaptiklarimizla yüzlesmek, muhasebe etmek zorunda kaliriz.
Ömrümün harman yerine her an yeni bir sey tasimaktayim. Cok büyük ümitlerle götürdüklerimden bekledigim seyleri elde edemedim. Bazen kazancli, bazen zarar-dayim. Harman yerinde oturmus kafami ellerimin arasina almis, neler oldugunu anlamaya calisiyorum.
Ömrümün orta yerindeyim. Harman yerindeyim. Bekliyorum sizi. Elde ettigim ha-sadin muhasebesinin icinden cikamadim.